EÄŸitim
Sur’un ‘altın’ çocukları
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşayan Mehmet Şakir ve Dicle, çatışmalar nedeniyle mahallelerini, evlerini ve okullarını terk etmek zorunda kaldı. Buna rağmen 120 soruluk TEOG sınavında biri 110 ve diğeri 105 net yaptı. Öğretmenlerinin ‘altın çocuklar’ adını verdikleri Dicle ve Mehmet Şakir, üzgün. İkisi de, "Bu çatışmalar olmasa hedefimiz hepsini doğru yapmaktı" diyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde AlipaÅŸa Mahallesi’nde oturan Mehmet Åžakir Duru sekizinci sınıf öğrencisi. Sur’da baÅŸlayan çatışmalara ve ailesinin ‘gitme’ telkinlerine karşın okuluna devam etmekte ısrar eden Mehmet, Sur’u, evlerini ve okulunu bırakıp göç etmek zorunda kaldıklarında bile bu ısrarından vazgeçmemiÅŸ.
“Çatışmalar yeni baÅŸlamıştı; Alparslan Ä°mam Hatip Ortaokulu’na gidiyordum. Keçi Burcu’nun karşısında. Bir gün YDG-H’liler silahlarla yolu kestiler. Öğretmenlerimiz bizi toplayıp alanın dışına, güvenli bir bölgeye getirdi. Sonrasında çatışmalar hep sürdü, ben okuluma gidip gelmek için o çatışmaların arasından geçmek zorunda kaldım. Sonra sokaÄŸa çıkma yasakları baÅŸladı ve göç etmek zorunda kaldık. Yaklaşık bir ay okulumdan uzakta kaldım. Sonra Åžehit Bahtiyar Er Ä°mam Hatip Okulu’na aldılar bizi. Sur’dan çıktıktan sonra önce akrabalarda kaldık sonra Yeni Hal’de bir eve taşındık. Okuluma çok uzak, minibüs veya halk otobüsü ile gidip geliyorum. Okula gitmek zorundayım, gitmezsem buralara saplanıp kalacağım.”
"Olaylar psikolojimi etkiledi"
Mehmet Şakir Duru henüz 14 yaşında olaylardan etkilendiğini, aslında daha fazla soruyu doğru yapmayı beklediğini söyledi.
“Babam ÅŸoför, altı kardeÅŸiz, durumumuz düşük, benim en büyük hayalim doktor olmak. Bunun için de elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Çatışmalar, hendekler ve bombalar ile evimizden, okulumuzdan olduk. TEOG’da 110 netten daha iyisini yapabilecek kapasitedeyim. Ancak olaylar psikolojimi çok etkiledi, okuluma tam anlamıyla devam edemedim ve iyi çalışamadım. Åžanssızlığım bu döneme denk gelmesi bu olayların. Ancak beni yolumdan ve hayallerimden alıkoymasına izin vermeyeceÄŸim.”
‘120 net bekliyordum, sonuca üzüldüm’
Dicle Tiken de aynı okulda sekizinci sınıf öğrencisi ve Mehmet Åžakir Duru’nun sınıf arkadaşı. Onun hayali de doktor olmak. Çatışmalar nedeniyle okula gidemeyip evinde kapalı kaldığında derslerini tekrar etmiÅŸ ancak ona göre sonuç yeterli deÄŸil.
“Altı kardeÅŸiz, babamın döşemeci dükkânı var. Hem evimiz hem de babamın iÅŸi Sur’daydı. Çatışmalar baÅŸladığında evimizden ve babamın iÅŸinden olduk. Hendekler kazıldı ve silahlı çatışmaya girdiler. Roket attılar, bombalar patladı. Okuluma gidemedim. Bazen dört gün gidemeyip evde tıkılı kalıyordum. Tekrar yapıp derslerimden geri kalmamaya çalışıyordum. Sonra Sur’dan çıkmak zorunda kaldık. Bir ablam öğretmen, onun evinde kaldık bir süre. Sonra babam bir ev bulup kiraladı, oraya taşındık. Ben sınavdan 120 net bekliyordum ama iki aya yakın uzak kaldık okuldan. Ne kadar çabalasam da yetmedi. Åžimdi daha sıkı çalışıyorum. Tek hayalim doktor olmak, bunun için de sınavlarda full almak zorundayım.”
‘Sonuçlar çok deÄŸerli’
Ä°brahim Eken, Dicle ile Mehmet Åžakir’in fen bilgisi öğretmeni ve okulun müdür yardımcısı. Öğrencileri ile birlikte misafir olarak geldikleri yeni okullarında eksiklikleri kapatmak üzere çalışıyorlar. Eken’e göre Dicle ve Mehmet Åžakir’in aldıkları sonuçlar, durumları göz önünde tutulduÄŸunda çok kıymetli.
“Bana göre batı illerinden birinde 120 net çeken öğrencilerin aldıkları sonuçlardan daha kıymetli. Bu çocuklar büyük yoksunluklarla ve çatışmaların arasında okullarına devam ettiler. Buyurun sınıfa bakın, öğrencilerin yarısı yok, ama onlar ısrarla gelmeye devam ediyorlar. Kendilerine koydukları bir hedef var ve onun için çalışıyorlar. Åžartları düzeltildiÄŸi takdirde ikisi de hedeflerine çok kolay ulaÅŸabilir.”
Ana dersler ilk saatlere
Bulundukları okulda misafir oldukları ve öğleyin derse başladıkları için güvenlik nedeniyle çocukların hava kararmadan evlerine gitmesi gerekiyor. Bu nedenle, ana dersler ilk saatlere konulmuş.
“Bu okula gelmemiz ve çocukların derslerinden geri kalmaması için Sur Kaymakamı ve Milli EÄŸitim Müdürü’nün çok önemli çalışmaları var. Misafir olduÄŸumuz için öğlen baÅŸlıyoruz derse. Kış ve hava erken karardığı için gelip çocuklarını alan velilere bir ÅŸey diyemiyoruz. Çünkü herkes hava kararmadan evinde olmak istiyor. Biz de Fen, Türkçe, Matematik gibi dersleri ilk saatlere, müzik, resim, beden eÄŸitimi gibi dersleri son derslere koyduk. Böylelikle çocuk dersi bırakıp çıkmak zorunda kaldığında bu ana derslerden geri kalmıyor.”
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.